Marmarislilerin Yaptıkları CHP Muğla ve İlçe Teşkilatlarını Endişelendiriyor
Mehmet Oktay Muğla’da CHP’yi dibe vurdurdu!
Anketlere ve sokak yorumlarına bakınca Mehmet Oktay’lı CHP’nin Marmaris’te üçüncü sıraya düştüğünü sağır sultan bile biliyor. Hatta bağımsız bir aday daha olsa dördüncü sıraya düşeceğini Marmaris sokaklarında yürürken siyasetten anlamayan birine de sorsanız aynısını söyler. Herkesin ortak düşüncesi “Bizim için, Marmaris için ne yaptı?” ama başkaları için çok şey yaptı. Bu gerçekler Muğla geneline hızla yayıldı. Muğla il başkanının sadece bir kaç aday için çaba sarf ettiği ortaya çıkınca Marmaris’teki iddialar Muğla’da da gerçekleşecek diye Muğlalıları endişeye düşürdü. Değişimcilerin desteğiyle CHP il başkanı olan Zekican Balcı kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında saf tutunca “Şimdi Muğlalılar Düşünsün” adlı yazımız doğru çıkmıştı ve kızılca kıyamet kopmuştu. Şimdi de aday adayları bir il başkanının tarafsızlığını bozduğu için ya da yine taraf değiştirdiği için ayaklandı. CHP’yi Muğla’da zor günler bekliyor. Zekican Balcı milletvekili seçiminde kendi adayının afişini değiştirttiği an görevden alınmalıydı. Ama değişim hala Muğla’da kökten yapılmadığı için Muğla’da çok kayıplar yaşayacaktır CHP.
Ak Parti’nin Adayı Mehmet Oktay!
Kılıçdaroğlu’nun göz bebekleri(!) Tuncay Özkan, Engin Özkoç, Ali Öztunç etkisi altında kalan, Marmaris’te özellikle hükümet kanadına yakın inşaatlara usulsüz ruhsat verilmesi hem ismi geçen zatlara daha nefret arttırdı, hem de Mehmet Oktay’ı CHP’ye İhanet Listesi’nde ilk beşe soktu. Bu yüzden Ak Partililerin en çok istediği belediye başkan adayı Mehmet Oktay; kazanamasalar bile ona ruhsat verdirtebiliyorlar. Ak Partili bir belediye başkanı bu projelere asla ruhsat veremezdi; çünkü cumhuriyetçi, laik, Atatürkçü CHP’liler hemen Ak Parti’nin karşısına geçecekti “Marmaris’i talan edemezsiniz!” diye. Ama CHP’li bir belediye başkanı olunca bu Atatürkçüler ortada yok! Marmaris’i CHP talan ederse Atatürk ilke ve inkılaplarına uygun, Ak Partili bir başkan peşkeş çekerse uygun değil. İşte Marmaris’i yıkan bu zihniyet oldu!
Kim Aday Gösterilecek, Kim kazanır?
Mehmet Oktay’ın aday gösterilmeyeceğini de kurultaydan önce yazmıştım. Ali Acar ve Serkan Yazıcı’nın da aylar öncesinden adaylığını açıklamıştım. Seçim mantık, matematik, istatistik ve strateji ile kazanılır. Mehmet Oktay’ın aday gösterilmeyeceğini adım gibi biliyorum. Ha, mantık dışına çıkılırsa, Marmaris’i Ali Acar veya Serkan Yazıcı’ya hiçbir çaba sarf etmeden kaptırmak isteyen bir CHP zihniyeti varsa, sokakta sıfır çeken, 5 sene boyunca halkı düşünmeyen ama Ankara’yı düşünerek Marmaris Belediyesi’ne ait yerleri Halk A.Ş. üzerinden malum kişilere peş keş çeken Mehmet Oktay’ı tabii ki aday gösterebilirler. Bizim için iş daha kolay! Burada yazamadığımız onlarca yolsuzluk iddialarını daha detaylı anlatırız vatandaşa, iş kayyuma kadar gider. Aslında çoktan gitmesi lazımdı ama Oktay’ın hükümete yakın kişilerin işleriyle uğraşmaktan hükümet bu adamla uğraşmayı düşünemedi, iyi biridir her halde dediler! CHP’nin suçu ise bu kadar şaibeli adama dur denilmedi. Tuncay Özkan ve Engin Özkoç’un bu işte de parmağı var. Ha, o parmak tabii ki İhsan Öztürk. Onu suçlamıyorum, İhsan Öztürk bildiğini yapıyor! Asıl bilmediğini yapan Mehmet Oktay. Burnunun b.ka battığını hala anlamamış gibi alelacele eski belediye binasını da ihaleye çıkarıp verdiler seçime üç ay kala. Evet, üstüne düşen birkaç kahraman vasıtasıyla bazı usulsüzlükleri mahkemelerce durdurulmaya başlandı. Umarız eski belediye binası inşaatı da bir an önce durdurulur. Yeni belediye binasındaki iddialar ise hapis yatıracak kadar ciddi. Marmaris belediyesi satın alma ve muhasebe şefleri kim bilmiyorum ama ileride başları çok yanacak. Yol yakınken ihbarı siz yapın!
“Böyle Olacaksa Ali Acar veya Serkan Yazıcıya veririm!”
Bütün bu anlattıklarımızı vatandaş çok iyi biliyor. Aylardır sistemli bir şekilde Marmarislilere anlattık durumları. Görmediklerini, sessiz kaldıklarını düşünüyordum ama durum öyle değilmiş. Gayet güzel izah etmişiz, teveccüh göstermeyeceğim, rolümüz büyük. Sokaktaki insan “Böyle Olacaksa Ali Acar veya Serkan Yazıcıya veririm!” diyorsa sorunun geniş bir kitleye yayıldığını anlamalı genel merkez. İmar’da, ihalelerde(isimlerini vermeme gerek yok) dönen yolsuzluklara bir Allah’ın kulu merkezden müdahale edemedi. Tekrarlıyorum, davetin edin tek tek anlatalım. Cumhuriyet Başsavcısını da göreve çağırıyorum. Eski savcının yüzüne de söyledim ama benden belge istedi, sonra da çıkıp İhsan Öztürk’le meşhur koylarda denize girip Mısırlı işadamının doğum günü partisine birlikte katıldı! Sen teknik takibe alamayıp benden belge bekliyorsan o işi yapmayacaksın!
CHP genel merkezi daha fazla susmamalı. Yolsuzlukların üzerine kendisi gitmeli. Ama en önce adayını açıklamalı ki belirlenecek yeni aday bu açığı kapamalı! Adaylarına da belediye başkanlığı yapması gerektiğini, ticaret yapmaması gerektiğini izah etmeli, kontrol etmeli sürekli. (CHP Marmaris Adaylık yarışının Acar Ünlü ve Hasan Şencan arasında geçtiğini cümle alem biliyor, yazma gereksinimi duymadım)
Marmaris’i kaybedeceğini anlayan İhsan Öztürk rotayı İl’e ve diğer ilçelere çevirdi
Ankara’ya kamp kuran İhsan Öztürk, Mehmet Oktay’dan umut kesilince kendini önermiş ama birileri dikkate bile almamış. Öyle havadan başkan yardımcısı olup Muğla’da siyasi ortamı kafana göre kuramazsın dediler herhalde. Marmaris’te barınaktan başlayan ve son olarak Marmaris eski belediye binası ihalesine kadar geçen süreçte şifreleri çözen İhsan Öztürk bu son gelişmelerle rotayı il ve ilçelere çevirmiş. Aslında uzun süredir Datça’ya aday adayı Mutlu Gürler’i hazırlıyormuş. Datça’da gözükmeyen Mutlu Gürler sürekli Marmaris’te İhsan Öztürk’e misafir olmuş. Muğla’daki kurultayda ve son kez Murat Karayalçın’ın Marmaris ziyaretinde de deyim yerindeyse yanından ayırmamış Mutlu Gürler’i. Yani Tuncay Özkan, Engin Özkoç ve/veya Ali Öztunç’un parmağı Datça’da da olacak! Marmaris’i çökerten sistem Datça’da kendine yeni bir yol bulacak!
Datça’da tehlike çanları çalıyor
İhsan Öztürk’ün Muğla’da, şimdi ki Milas belediye başkanı, Muğla B.B. Başkan aday adayı Muhammet Tokat’ı da ciddi şekilde destekliyor. Öyle ki, “Şimdi Muğlalılar Düşünsün” başlıklı yazımda belirttiğim Zekican Balcı, genel Merkeze Muhammet Tokat, Mehmet Oktay ve Mutlu Gürler için rest çekmiş ve duvara toslamışlar. Muhammet Tokat’ın Milas’ın tarihi ve sulak alanı Bargilya’yı Ali Ağaoğlu’na peşkeş çekmeye kalkması Milaslıları çıldırtmıştı. Bölgede ilk defa festivalde protesto edilen belediye başkanı unvanını almıştı Tokat. Ekip aynı, beklentiler aynı; kimsenin partiyi ya da Muğla’yı düşündüğü yok. Herkes kazancını arttırma peşinde. Bu yüzden iş adamı olan İhsan Öztürk’ü hiç suçlamıyorum. O işini yapıyor! Ben daha çok, CHP teşkilatında görev yapıp, CHP’nin oylarını ciddi derecede düşüren liyakatsızları suçluyorum. Düşünsenize bir il başkanı Muğla’nın ilçe belediye başkan aday adaylarını ve büyükşehir belediye başkan aday adaylarını bir kenara atıp iki üç isim için sadece baskı yapıyor. Onu il başkanı yapan birçok kişiyi ortada bırakıyor ki en kızgın isimler Mürsel Alban ve Burak Erbay olmalı bu durumda. Bir il başkanı yeni seçildiği ilde neden bu kadar hırs yapar, bunu genel merkez iyi düşünmeli. Gelirlerse ya da davet ederlerse kalın bir dosyayla gelir anlatırız. Zira bu dosyalar Mehmet Oktay ve Zekican Balcı için adaylık sonrası açılacak. Açmaya da başladık.
Şimdi Muğla Düşünsün yazısını yazarken bunları değil daha ağırlarını düşünerek yazımı yazmıştım, daha bunlar cicim ayları! Zekican Balcı’nın listesinden bir belediye başkanı bile girse sonuçlarına Muğla katlanamayacak. Bitirilmiş, korunmamış, aciz Muğla’ya son
darbeyi vurmaya gelecekler. Nerden mi biliyorum, Marmaris’i bitirmiş, değişimcilerin desteğini alarak kurultaya gitmiş ama kendi çıkarları için kendisine verilen yetkiyi kötüye kullanmış, kendi vekilinin afişlerini en önemli seçimde indiren bir ekip Muğla’ya ne güzellikler yapar ama! Bunlar daha bir şey değil! Sorun CHP’nin uyuması! Özgür Özel en büyük sınavını Muğla’da verecek! Yalana dolana, organize işlere inanıp fişi çekilecek mi, adaleti sağlayıp, kimsenin yanına kar bırakmayıp, Muğla’yı özgürlüğüne kavuşturarak doğal ve kültürel zenginliğine kavuşturacak mı? Değişimle de olmaz. Hesap sormayacaksan o da yetmez! Az kaldı!